Adana’nın Kozan ilçesinde yaşanan üzücü bir olayın detayları ortaya çıktı. Halk eğitim merkezinde usta öğretici olarak görev yapan evli ve 3 çocuk annesi K.E., öğretmenevi müdürü İrfan S. tarafından mesaj yoluyla taciz edildiğini iddia ederek şikayetçi oldu.
K.E.’ye göre, müdür İrfan S., “Yalnızlığını belli etme, ben de yalnızım çıkar gelirim” gibi mesajlar göndererek istenmeyen bir yakınlaşma içinde bulundu. Ayrıca, K.E.’nin sosyal medya hesabında eşiyle paylaştığı bir fotoğrafın altına “Seni eşinle görmeye dayanamıyorum” şeklinde yorum yaparak tacizini sürdürdü. Bu durum karşısında büyük üzüntü yaşayan K.E., 25 Ekim 2023 tarihinde hukuki süreci başlattı.
Olayın duyulmasının ardından gözaltına alınan İrfan S., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Adana 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Mesaj yoluyla taciz” suçlamasıyla yargılanan müdür, mahkemenin verdiği kararla 4 taksitte ödenmek üzere 2 bin 240 lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Bu süreçte, soruşturma tamamlanana kadar İrfan S., Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevden uzaklaştırılmıştı.
Olayın Yansımaları ve Toplumsal Duyarlılık
Yaşanan bu olay, toplumda büyük bir infiale neden oldu. Özellikle kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları cinsel taciz ve mobbing gibi sorunlar bir kez daha gündeme geldi. Kadınların güvenli bir ortamda çalışabilme hakkı ve bu tür suçlara karşı daha etkin önlemler alınması gerektiği vurgulandı.
Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirmeler
Olayla ilgili olarak hukukçular, mesaj yoluyla yapılan tacizin de bir suç olduğunu ve bu tür davranışların kesinlikle cezalandırılması gerektiğini belirtti. Psikologlar ise, bu tür olayların kadınların psikolojisi üzerinde derin yaralar açabileceğini ve mağdurların mutlaka psikolojik destek almaları gerektiğini ifade etti.
Sonuç
Adana’da yaşanan bu olay, iş yerlerindeki cinsel tacizin ne yazık ki hala önemli bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu tür olayların önlenmesi için işverenlerin duyarlı olması, çalışanların bilinçlendirilmesi ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, mağdurların yaşadıkları travmayı atlatabilmeleri için gerekli desteklerin sağlanması da toplumsal bir sorumluluk olarak görülmelidir.